Yakalama işlemi yapılabilmesi için gerekli olan şartlar bir diğer makalede ayrıntılı olarak anlatılmıştır. Yakalama işlemi yapılabilmesi için bu şartların oluşması gerekir. Yakalama işleminin nasıl yapılacağı, usulü ve bu işlemin hukuki sonuçları bu makale ile aktarılacaktır.
Özel yakalama yetkisi Cumhuriyet savcısı veya hakim kararı ile yapılabileceği gibi suçüstü olması halinde üçüncü kişilerce de yapılabilir. Yakalama işlemi yapılması için yakalamanın ne zaman ve hangi anda yapıldığının bilinmesi önem arz eder. Bunu belirleyebilmek için objektif kriter veya tüm olayların birlikte değerlendirilmesi kriterine başvurulur.
Objektif kriterde ortalama zekaya sahip olan bir kişinin fiili olarak denetim altına alınarak kendisini serbest hissetmediği hallerde yakalanmış sayılır. Tüm olayların birlikte değerlendirilmesi kriterinde ise yakalanan kişinin ne zaman ve nerede yakalandığı, ne amaçla ve ne şekilde yakalanmış olduğu, kimin yakaladığı, zor veya silah kullanılıp kullanılmadığı ve serbest bırakılıp bırakılmadığı değerlendirilir.
Yakalama işleminde zaman veya yer gibi bir kısıtlama yoktur sadece ev veya işyerinde yakalama yapılabilmesi için usulüne uygun bir arama kararı gerekir. Konut ve işyerinde yapılacak olan arama CMK madde 116 ve 117 uygulamasına tabiidir. Bu maddelere göre kişinin yakalanabileceğine dair makul şüphe bulunması halinde; şüphelinin konutu, işyeri veya ona ait diğer yerler aranabilir. Şüphelinin yakalanabilmesi için diğer bir kişiye ait konut veya işyerinde arama emriyle arama yapılabilir.
Bu sebeple verilen arama kararı sadece şahsa yöneliktir, ayrıca aranan ev veya işyerinde delil veya iz araması yapılamaz. Ancak detaylı arama yapılmasına gerek olmadan bariz belli olan delil yahut uyuşturucu madde gibi suç teşkil eden unsurlara el konularak derhal Cumhuriyet savcılığına bildirilerek alınan talimat sonucunda işlem yapılır. Suçüstü hallerinde bu arama kararına ihtiyaç yoktur.
Yakalama işleminden sonra kaba üst araması yapılır bu aramada silah ve benzeri unsurlardan şahsın arındırılması veya suç delilinin ele geçirilmesi amaçlanır. Kaba üst araması için arama kararı şartı yoktur ancak üst araması haklı sebep olduğunda yapılır. Kaba üst aramasından sonra detaylı üst aramasına ihtiyaç olması halinde bunun için arama izni gerekmektedir. Bu arama sonucunda ele geçen delil bulunması halinde derhal Cumhuriyet savcılığına gönderilir ve arama sonuçları için tutanak tutulur. Arama işleminden sonra şüpheli şahsın kaçma ihtimali veya kendisi ya da başkaları açısından tehlike arz etmesi durumunda kelepçe takılabilir aksi halde kelepçe takılması yasaya aykırıdır.
Kolluk kuvvetleri tarafından kişinin yakalanmasından sonra kişiye derhal suç ayrımı olmaksızın kişiye kanuni hakları bildirilir. Bu kanuni haklar yakalama sebebinin ve hakkındaki iddiaların bildirilmesi, susma ve müdafiden yararlanma hakkı, yakalanmaya itiraz etme hakkı, diğer hakları ile itiraz hakkını nasıl kullanacağı yazılı olarak veya mümkün olmaması halinde sözlü olarak derhal bildirilir.
Yakalanan kişi yakalanmasıyla birlikte bir yakınına şahsın yakalanmasıyla ilgili bilgi verilir. Şahsın yabancı olması durumunda vatandaşı olduğu ülkenin konsolosluğuna veya büyükelçiliğine haber verilir. Yabancılar için bu bildirim yapılmadan önce bildirime karşı rızası olup olmadığı sorulur, rızası olmaması halinde bildirim yapılmaz.
Yakalama işlemine yönelik bir tutanak tutulur. Bu tutanakta yakalama işleminin kim veya kimler tarafından yapıldığı, hangi saatte ve nerede yakalama yapıldığı, hangi suç sebebiyle ve hangi koşulda yakalandığı ve yakalanan kişiye haklarının tam olarak anlatılmış olduğu yazılır ve bir sureti yakalanan şahsa verilir. Yakalanan şahsa ayriyeten haklarının kendisine yazıl olara bildirildiği ve kendisinin bunu anladığına dair yakalama ve gözaltına alma tutanağı şüpheli ve sanık formunun imzalı örneği verilir. Yakalamanın zor kullanılarak yapılmış olması halinde şahıs hekim kontrolünden geçirilerek sağlık durumu belirlenir.
Yakalamanın hukuki sonuçları şahsın yakalanması ve gözaltına alınması ile başlar ve serbest bırakılmasına kadar devam eder.
Şahıs yakalandığında kendisine yakalanma sebepleri ve hakkındaki iddialar yazılı olarak, yazılı olmasının mümkün olmadığı hallerde sözlü olarak en geç hakim karşısına çıkıncaya kadar bildirilmelidir. Bu neticede yakalanan kişinin kendisine karşı ileri sürülen iddialara karşı savunma hazırlama veya neye itiraz edeceğini bilmesi sağlanmış olur. Kişinin akli durumunun veya yaşının yetmediği durumlarda bu açıklamalar kişinin velayetini bulunduran kişiye yapılır.
Kişi yakalama işlemi yapıldığı sırada yakalama işleminden kaynaklanan haklarını öğrenme hakkı doğar. Susma, müdafiden yararlanma, itiraz ve diğer yasal hakların kendisine açıklayıcı ve anlayacağı dilde bildirilmesi şarttır.
Yakalanan kişinin yakınlarına haber verilmesi hakkı vardır. Yakalanan kişinin yakınına, yabancıysa konsolosluk veya büyükelçiliğe izni dahilinde haber verilmelidir.
Bu hak yakalanan kişinin gözaltına alınması sonucunda yargılanma hakkı kapsamında doğar.
Yakalanan kişinin ifadesi alınmadan önce şahsa kendisinin müdafi talep etme hakkının bulunduğu bildirilmelidir. Bu hakkı şahsa bildirilmeden alınan ifadeler hukuka aykırı olmakla beraber bu şekilde ifade alınması hükme esas teşkil etmez.
Bu hak gözaltına alınmada sonra doğmakla birlikte kişinin soruşturmaya konu olan suç nedeniyle ifadesinin alınma hakkı vardır.
Bu hak yakalanmış olan kişinin serbest bırakılmasına dair karar verilebilmesi açısından belirlenmiş bir haktır. Kişi en yakın yetkili mahkeme veya sulh hukuk mahkemesine götürülerek sorgusu yapılır.
Yakalama işlemi sonrasında bu işleme karşı yakalanan kişi, müdafii, kanuni temsilcisi, eşi veya birinci ya da ikinci derece kan hısımı hemen serbest bırakılmayı sağlamak için sulh ceza hakimine başvurabilir. Sulh ceza hakimi evraklar üzerinden inceleme yaparak yirmi dört saat içerisinde başvuruyu sonuçlandırır.
Sulh ceza hakiminin vermiş olduğu karar doğrultusunda veya gözaltı süresinin dolması durumunda serbest bırakılan kişi hakkında aynı suç fiili sebebiyle yeterli delil olmadığı müddetçe ve Cumhuriyet savcısı kararı olmadıkça bir daha aynı sebeple yakalama işlemi uygulanamaz.
Fiili işlediği sırada on iki yaşını doldurmamış olanlar ile on beş yaşını doldurmamış sağır ve dilsizler;
- Suç nedeniyle yakalanamaz ve hiçbir nedenle suç tespitinde kullanılamaz
- Kimlik ve suç tespiti için yakalanabilir ancak hemen sonrasında serbest bırakılır.
On iki yaşını doldurmuş ancak on sekiz yaşını doldurmamış olan çocuklar suç sebebi ile yakalanabilir. Ancak bu hükümlere göre yürütülür;
- Gözaltına alınan çocuğun durumu anne-baba veya vasisine bildirilir.
- Talep etmese dahi müdafiden yararlandırılır. Anne-babası veya vasisi müdafi seçebilir.
- Müdafi hazır olması şartıyla çocuğun ifadesi alınabilir.
- Kendi yararına aykırı bir durum olmadığı müddetçe anne-baba veya vasisi ifadede hazır bulunabilir.
-Yakalanan çocuk, yetişkinlerden ayrı olarak tutulur.
- Yetişkinlerle birlikte olarak suç işlenmesi durumunda çocuklu ilgili evraklar ayrılarak soruşturmalar ayrı olarak yürütülür.
- Çocukların kimlikleri ve suçtan doğan eylemleri mutlaka gizli tutulur.
- Suçun mağdurunun çocuk olması durumunda, bunlara karşı işlenen suça suçüstü yapılması halinde kovuşturması suçtan zarar gören kişinin şikayetine bağlı olan fiillerde şüphelinin yakalanması ve soruşturma yapılması için şikayet şartı aranmaz.
- Çocuklara kelepçe ve benzeri aletler takılmaz. Ancak çocuğun kaçması muhtemelen olan veya kendine ya da başkalarını tehlikeye sokma ihtimali yüksek olan zorunlu durumlarda kolluk tarafından gerekli önlemler alınır.
Asker kişi ancak ağır cezayı gerektiren hallerde herkes tarafından geçici olarak yakalanabilir.
- Kişiye suçu işlerken rastlanması
- Suçüstü fiilden dolayı kişinin kaçma olanağının olması ya da kimliğinin hemen belirlenemiyor olması
Askeri personelin, askeri cezayı gerektirmeyen bir suç işlemesi halinde üniformaları olsa dahi eğer inzibat görevlisi, yakalanacak askere eşit asker veya kıdemli asker yoksa jandarma veya polis tarafından en yakın inzibat karakoluna veya askeri makama çağırılır. Sanık gözaltına alınacaksa nezarette değil merkez komutanlığında tutulur.
Adli para cezası gerektiren suçlarda, hapis cezasının üst sınırı bir yılı aşmayan suçlarda ve on beş yaşını doldurmamış çocuklar için üst sınırı beş yılı aşmayan cezayı gerektiren suçlarda tutuklama kararı verilemez. Ancak kişi hakkında tutuklama yapılamayacak olması onun sorgulamak amacıyla yakalanamayacağı anlamına gelmez.
Mizgin Doğan Hukuk Bürosu © Copyright 2019 | Tüm Hakları Saklıdır. Yasal Uyarı: Bu site Türkiye Barolar Birliği'nin Meslek Kurallarına ve Reklam Yasağı Kurallarına tabidir. Sitenin kendisi, logosu ve içeriği, reklam iş geliştirme ve benzeri amaçlar ile kullanılamaz. Bu web sitesine link yaratmak yasaktır. Web sitemizde yer alan bilgiler hukuki mütalaa veya tavsiye değildir.
[Kod-Blog-Icerik]