Tacir olmanın hüküm ve sonuçlarından biri defter tutmaktır. Tacirler, tuttukları ticari defterler sayesinde işletmelerinin ve kendilerinin tüm mali durumlarını, alacaklarını, borçlarını vb. durumları takip edebilir ve doğru kararları zamanında ve yerinde alabilir. Bunun yanı sıra ticari defter tutmak tacirler için bir kamu görevidir. Çünkü, tacirler vergiye tabi kazanç ve vergi ödeme tutarları hesaplaması yapılırken tuttukları ticari defterler baz alınır. Bu bakımdan ticari davalarda bu defterler delil olarak kullanılmakta, doğru tutulmayan veya hiç tutulmayan ticari defterler yüzünden tacirin iflas etmesi halinde hileli iflas veya taksiratlı iflas gündeme gelir ve tacirin cezai sorumluluğu doğabilir.
Gerçek kişi tacirler;
Tüzel kişi tacirler;
Vergi Usul Kanunu, defter tutma bakımından tacirleri ve defter tutma usulünü iki gruba ayırmakta, bunlardan birinci sınıf tacirleri bilanço esasına göre, ikinci sınıf tacirleri ise işletme hesabı esasına göre defter tutacaklardır.
Yevmiye defteri dediğimiz defteri, kayda geçirilmesi lazım olan işlemleri belgelerden çıkararak tarihleri sırasıyla ve düzgünce maddeler halinde yazmaya yarayan defter olarak açıklayabiliriz. Bu defterde madde sıra numarası, tarih, borçlu hesap, alacaklı hesap, meblağ, her işlemin dayanağı belgenin türü-varsa tarihi içermesi zorunludur.
Yevmiye defterine geçirilecek kayıtlar haklı sebep olmaksızın 10 günden fazla geciktirilemez. Bu defterin açılış onayı henüz kullanılmaya başlamadan önce noter tarafından yapılması gerekir. Yine kapanış onayı da dönemin altıncı ayının sonuna kadar noter aracılığı ile yaptırılır.Şirketlerin ticaret siciline tescili sırasında defterlerin açılışı ticaret sicili müdürlükleri tarafından da onaylanabilir. TTK. m.64/3 gereği ticari defterlerin elektronik ortamlarda tutulması halinde açılış ve kapanış tasdiği aranmamaktadır.
Bir diğer adı "Büyük Defter" olan bu defter; yevmiye defterine geçirilmiş olan tüm kayıtların sistemli şekilde hesaplara dağıtıldığı ve bu hesaplarda toplandığı defterdir. Burada da yine tarih, yevmiye defterinin madde numarası ve meblağların bulunması gerekir. Bu deftere kayıtların ne zaman geçirileceği hususunda Ticaret Kanunumuzda bir hüküm bulunmamakta ancak aynı yevmiye defterinde ki gibi açılış tasdiki zorunluluğu mevcuttur. Buna karşılık kapanış tasdiği zorunlu değildir.
Envanter defteri işletmenin açılışı esnasında ve her faaliyet döneminin sonunda çıkartılan envanter ve bilançoların kaydedildiği defterdir.
Envanter çıkarmak, bilanço tarihinde ki mevcutları saymak, tartmak, ölçmek suretiyle malların, borç ve alacakların net bir şekilde ayrıntılı tespitidir. Envanter çıkarırken kullanılan yöntemler TMS' ye uygun olmalıdır. Yine bu defterde de defteri kebir gibi açılış tasdiki yapılması zorunlu iken kapanış tasdiki zorunlu değildir.
Tüzel kişi tacirlerin aldığı kararlar ile bunlara ilişkin uygulamaların uyum içinde olup olmadığının takibi ve denetimi için karar defteri tutulur. Karar defterine, genel kurul kararları, ortaklar kurulu kararları ile yönetim kurulu kararları ve bu kararların alındığı toplantıda bulunan üyelerin ad-soyadları, tarih, kullanılan oy kaydedilir. Kararları ise toplantıya katılanlar imzalar.
Şirket pay sahiplerinin ve esas sermaye paylarının, pay ve intifa hakkı sahiplerinin ve bunların adreslerinin son olarak da pay devirlerinin takibi için tutulan deftere Pay Defteri demekteyiz. Pay defterleri de ticari defterlerden sayılmaktadır.
Ticari defterler, işletmenin tüm bilgilerini ve ticari sırlarını içerdiğinden başkaları tarafından incelenmemesi gerekir. Ancak kanunda belirlenen sınırlı sayıda ki bazı durumlarda inceleme yapılması gerekebilir. Bu incelemeler defterlerin teslimi ve defterlerin ibrazı olarak ikiye ayrılarak yapılmaktadır. Bu iki durumu ayrı ayrı açıklamakta fayda var.
Teslim, tacirin defter ve hesaplarının bütünüyle incelenebilmesi demektir ve bu durum tacir ve işletme bakımından ağırdır. Bu nedenle kanunda defterlerin teslimi sınırlı bazı hallerde mümkün olabileceği hükmü öngörülmüştür. Malvarlığına ilişkin olan davalarda, mirasın red veya kabulüne ilişkin davalarda, ortaklık ilişkileriyle ilgili davalarda, şirket tasfiyesi ile ilgili davalarda Mahkemece ticari defterlerin teslimine ilişkin karar verebilir.
Yalnız mahkeme kararıyla ve dava konusu ihtilafa ilişkin defter kayıtları üzerinde inceleme yapılması için ticari defterlerin ibrazı gerçekleşir. Bu yönde ki karar Mahkeme tarafından resen verilebileceği gibi taraflardan birinin talebi ile de verilebilir.
TTK.m. 83/2 ye göre; HMK' nın, yargılamayı gerektiren davalarda hazırlık işlemlerine ilişkin hükümleriyle senetlerin ibrazı zorunluluğuna dair olan hükümleri ticari işlerde de uygulanır.
Defterlerin saklanması için zorunlu görülen süre TTK. m.82 de düzenlenmiş olup bu süre ON (10) yıldır. Defter ve belgelerin saklanmamasının vergi hukuku ve ticaret hukuku bakımından cezai yaptırımları vardır. Saklama süresi, ticari defterlere son kaydın yapıldığı, envanterin çıkarıldığı, ara bilançonun düzenlendiği, yıl sonu finansal tabloların hazırlandığı ve ticari yazışmaların yapıldığı veya muhasebe belgelerin oluştuğu takvim yılının bitişiyle başlar.
Saklanması zorunlu olan defterler veya belgeler, birçok sebep nedeniyle zıyaa uğrayabilir. Buna en belirgin örnek yangın, sel, hırsızlık verilebilir. Böyle bir durumda tacir zıyaı öğrendiği tarihten itibaren 15 gün içinde ticari işletmesinin bulunduğu yer mahkemesinden kendisine belge verilmesini isteyebilir. Kayıp belgesinin istemi nedeniyle açılan dava da görevli mahkeme Asliye Ticaret Mahkemesi olup, bu davalar hasımsız olarak açılır. Defter veya belgelerin zıyaı halinde süresi içerisinde yetkili ve görevli mahkemede kayıp belgesi için dava açmayan tacir, defterlerin ibrazı gereken hallerde ibrazdan kaçınmış sayılır.
Ticari defterler ve saklanması gereken belgeler, sahibi lehine veya aleyhine delil olabilir. Ticari defterler, dayanağı olan belgelerle birlikte delil olarak kullanılır.
Ticari defterlerin sahibi lehine delil olması için;
Ticari defterlerin sahibi aleyhine delil olması için;
Bu defterlerin gereği gibi tutulmaması veya hiç tutulmamasının hukuki sonucu, ispat fonksiyonundan ticari defterlerin sahibi lehine yararlanılamamasıdır. Böyle bir durumda açtıkları veya aleyhine açılan davaları kaybedebilirler. Cezai olarak sorumluluklar ise Türk Ticaret Kanununun 562. maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre; idari para cezası, adli para cezası ve hapis cezası hükmolunabilir.
Mizgin Doğan Hukuk Bürosu © Copyright 2019 | Tüm Hakları Saklıdır. Yasal Uyarı: Bu site Türkiye Barolar Birliği'nin Meslek Kurallarına ve Reklam Yasağı Kurallarına tabidir. Sitenin kendisi, logosu ve içeriği, reklam iş geliştirme ve benzeri amaçlar ile kullanılamaz. Bu web sitesine link yaratmak yasaktır. Web sitemizde yer alan bilgiler hukuki mütalaa veya tavsiye değildir.
[Kod-Blog-Icerik]