Onur Kırıcı Davranış Nedeniyle Boşanma

Onur kırıcı davranış nedeniyle boşanma davalarında onur kırıcı davranış yazılı, sözlü veya bir araç vasıtası ile meydana gelebilir. Örneğin eşine çarşı da "namussuz, haysiyetsiz" diyerek hakaret eden eş, eşinin bekaretinin evlendiğinde olmadığını arkadaşlarına söyleyen eş onur kırıcı davranış gerçekleştirmiş sayılır.

Onur kırıcı davranışın boşanma sebebi sayılabilmesi için onur kırıcı davranışın şiddetinin ağır derecede olması gerekmekte, her türlü onur kırıcı davranış boşanma nedeni kabul edilmemektedir.

Onur kırıcı davranış'ın olup olmadığına tarafların ve olayın durumuna göre hakim takdir edecektir. Bu belirleme yapılırken hakim her iki tarafın

• Yaşam koşullarını,
• Karakter ve düşünce yapısını,
• Kültürleri ile sosyal yaşantılarını,
• Eğitim durumlarını,
• Gelenek ve göreneklerini vb.

özelliklerini dikkate alır.

Onur kırıcı davranışa dayalı boşanma davası açılıyorsa da davalının kusurlu olması şartı aranır. Örneğin akıl hastalığı olan eşe karşı onur kırıcı davranışa dayalı boşanma davası açılamaz. İhmal veya diğer eşin tahrik edici davranışları varsa yine onur kırıcı davranışa dayalı boşanma davası açılamayacaktır. Şunu da belirtmekte fayda vardır ki onur kırıcı davranışa dayalı boşanma davasında ortak hayatın çekilmez hale gelip gelmediği önemli değildir. 

Bu tip boşanma davasında, diğer sebeplerle açılan boşanma davalarında olduğu gibi kusur kıyaslaması yapılmaz. Yani davacı ne kadar kusurlu olursa olsun, davalının gerçekleştirdiği davranış onur kırıcı davranış ise boşanma gerçekleşir.

Onur kırıcı davranışa dayalı boşanma davası iki halde ortadan kalkar. Bunlar hak düşürücü süre ve af durumudur. Onur kırıcı davranış ile dava açma hakkı olan tarafın bu boşanma sebebini öğrenmesinden başlayarak altı ay, her halükarda eylemin üzerinden itibaren beş yıl geçmekle dava hakkı düşmektedir.

Onur kırıcı davranışta bulunulmasından sonra karşı taraf bu durumu affetmişse yine dava hakkı düşmektedir. Bu af yazılı, sözlü, örtülü veya açık yapılabilir. Af varsa dava hakkı düşmüş sayılacaktır. Af, kişiye sıkı sıkıya bağlı haklardan olup bu affın vekil veya temsilci aracılığı ile yapılmasına imkan yoktur. Af, iradenin sakat olduğu halde yapılması durumunda geçersiz kabul edilir. 

Ceza şikayeti yapılmış ve kişi şikayetten vazgeçmişse bu af olarak kabul edilmez. Yine onur kırıcı davranışa dayalı boşanma davası açma hakkı devam edecektir.

Her ne kadar onur kırıcı davranışa dayalı boşanma davası mutlak boşanma sebeplerinden sayılsa da hakim tarafından boşanma değil de ayrılığa ilişkin karar da verilebilir. Ortak hayatın kurulması olasılığı bulunması halinde hakim boşanma yerine ayrılık kararı verebilecektir.

Bu durumda ancak usulüne uygun şekilde yapılacak bir ıslah ile anlaşmalı boşanma kararı verilebilir. Islah edilmeden davalının davayı kabul etmesi ile tek başına dava anlaşmalı boşanmaya çevrilemez.

Davacının dava açarken talepleri arasında hukuki ve ekonomik bir bağlantısının bulunduğu hallerde aynı davalıya karşı birden fazla talebini aynı dava içerisinde ileri sürebilir. Eşlerden biri onur kırıcı davranışta bulunursa diğer eş onur kırıcı davranış sebebiyle, bu olmadığı takdirde evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle boşanma davası açabilir.