İştirak nafakası boşanmanın sonuçlarından olan nafaka türlerinden olup ergin olmayan çocuklar için belirlenmiş olan nafaka türüdür. Bu makalede iştirak nafakasının ne olduğu, kimler tarafından kimlerden talep edilebileceği, süresi gibi durumlar ele alınarak bilgi aktarımı sağlamak amaçlanmıştır.
Eşlerin boşanma kararlarının kesinleşmesi sonrasında ergin olmayan çocuklar için, velayet hakkı olmayan diğer eşin velayet hakkına sahip olan eşe çocuğun bakımı, eğitimi gibi giderlerine gücü oranında katılmak zorunda olması nedeniyle buna yönelik ödenmesi belirlenen nafakadır.
Bu nafaka miktarı belirlenirken çocuğun yiyecek, giyecek,barınma, sağlık, dinlenme, harçlık, ulaşım, eğitim ve öğretim giderleri gözetilerek bunların karşılanmasına yardımcı olması amaçlanarak nafaka ödeme yükümlülüğü olan tarafın kazancı ve sosyal - ekonomik durumu üzerinden belirlenir. Nafaka ödemekle yükümlü olan tarafın ödeme yapmaması dolaysıyla kendisine karşı nafaka davası açılabilir.
İştirak nafakası davası ergin olmayan küçüğe fiilen bakan anne veya babası tarafından açılabilir. Ergin olan çocuk adına dava açılamaz ve aynı şekilde kısıtlanması sebebiyle velayet altına bırakılan ergin çocuklar için iştirak nafakası davası açılamaz. Anne veya baba yerine kurumu nafaka isteme hakkı yoktur. Anne veya baba dışında ayırt etme gücü bulunan küçük ve kayyım veya vasi iştirak nafakası davası açabilir. Nafaka yükümlüsü olan ana veya babanın iflası halinde iştirak nafakası davası iflas idaresine karşı açılır.
Hakim, istenmediği açıkça kendisine belirtilmedikçe iştirak nafakasını kural olarak kendiliğinden vermek zorundadır . Ancak dava sırasında iştirak nafakası istenilmediği söylenmişse dahi daha sonradan ihtiyaç oluşmuş ise iştirak nafakasının istenmesinde bir sakınca yoktur. Ergin olmayan çocuk için istenecek olan iştirak nafakası, çocuk ergin oluncaya kadar her zaman istenebilir. Ergin olan çocuk ise koşulları uyduğu sürece usule uygun olarak açtığı yardım nafakası davası ile nafaka talebinde bulunabilir.
İştirak nafakasında kabul edilen miktar verilmelidir. Bu miktar verilse dahi daha sonradan durumda ciddi değişiklikler oluşması halinde miktarın arttırılması veya azaltılması yoluna gidilebilir. İsteğin belirsiz olduğu durumlarda netleştirmek için hakim taraflardan taleplerini belirleyici olacak şekilde açıklamalarını ister.
İştirak nafakasının talep edilebilmesi için boşanma kararının kesinleşmesi gerekir. Boşanma davasının reddedilmiş olması durumunda iştirak nafakası talep edilemez. Tarafların iştirak nafakası miktarı ve diğer detayları için kendi aralarında anlaşma yapmış olmaları durumunda bu anlaşmayı hakimin onaylaması gerekmektedir aksi halde aralarında yapılan anlaşma hukuksal sonuç doğurmaz. Hakim anlaşmanın onayını çocuğun yararını gözeterek onaylar veya onaylamaz.
Kural olarak ödenmiş olan iştirak nafakası geri alınamaz. Ancak soybağının reddi halinde kararın kabulünün kesinleşmesinden itibaren anneye kalan çocuk için ödenen iştirak nafakasını geri alabilir.İştirak nafakası talebi karşı dava veya bağımsız dava ile gerçekleşebilir. Tüm nafaka davalarında olduğu gibi iştirak nafakası davalarında da basit yargılama usulü uygulanır.
Nafakanın belirlenmesinde ana-baba ve çocukların özellikleri, hayat koşulları gibi özel etkenler nazara alınarak belirleme yapılır. Nafaka ödeyecek ana veya baba için sosyal-ekonomik durum, ödeme güçlükleri dikkate alınır.
Nafaka ödemekle yükümlü olan ana veya baba gücü oranında çocuğun masraflarına ortak olmak zorundadır. Bu nedenle karşılama gücünün belirlenebilmesi için sabit gelirinin miktarı, kaynağı detaylı olarak araştırılmalıdır. Nafaka ödeme yükümlülüğü yoksul olan ana veya baba verilmemelidir aksine yeterli geliri olan taraf nafaka yükümlüsü olmalıdır bu nedenle gelir ispatı gerekir. Nafaka belirlendiğinde yükümlünün karşılama gücüne oranla hakkaniyetli olacak şekilde belirlenmelidir.
İştirak nafakası boşanma kararının kesinleşmesiyle verilir ancak tarafların boşanma davasında iştirak nafakasını istemediklerini beyan etmeleriyle verilmemişse daha sonradan ihtiyaç olması durumunda her zaman talep edilebilir. Çocuk henüz doğmamış ise veya soybağı kurulmamışsa iştirak nafakası verilmez.Soybağı kurulduktan itibaren ve ya çocuk doğduğu andan itibaren iştirak nafakası başlar. Yine aynı şekilde nafakanın değiştirilmesi talep edildiğinde değişikliğin kesinleştiği tarih iştirak nafakasının başlangıç tarihi olur.
İştirak nafakasının sona ermesi içinde belli koşullar bulunur. Nafaka verilen çocuğun ölmesi, erginliğe ulaşması, evlenmesi, rüştünü alması sebebiyle erginleşmesi, evlatlık verilmesi, iştirak nafakasından feragat edilmesi, nafakanın kaldırılması veya kaldırılmasını gerektirecek hal veya mali değişiklik sonucunda iştirak nafakası sona erer.
İştirak nafakası için durumlarda değişiklik olması sebebiyle hakim istem üzerine nafaka miktarını arttırabilir, azaltabilir veya kaldırılmasına karar verebilir. Bu kararlar istem halinde ve hakkaniyet çerçevesinde verilir.
Nafakanın arttırılmasının istenmesi için nafaka yükümlüsünün mali gelirinin ciddi anlamda artması gerekir, bu artış ispatlanmalı ve nafakanın arttırılması da bu oranda hakkaniyet gerektiriyor olmalıdır. Eğer bu sürede nafakanın kaldırılması davası açılmış ise sonuçlanması beklenir. Nafakanın arttırılması istemi ile dava açmanın belli bir zaman sınırlaması olmaksızın usullere ve protokole uygun olarak her zaman açılabilir.
İştirak nafakası miktarı arttırılabileceği gibi hakkaniyet gerektiren hallerde nafaka yükümlüsünün mali durumunda önemli ölçüde azalma olması durumunda nafaka miktarının da azaltılması sonucuna gidilebilir. Aynı şekilde durumların değişmesi sebebiyle istek üzerine hakim iştirak nafakasının kaldırılmasına karar verebilir.
Aksi taraflarca kararlaştırılmadığı müddetçe iştirak nafakası ödemesinin yabancı para olarak ödenmesine karar verilemez Türk parası ile nafaka ödenir. İştirak nafakası toptan ödenemez, her ay peşin olarak ödenir, istem halinde irat şeklinde ödenir. Nafaka ödemekle yükümlü olan eşin ödemeleri yapmaması durumunda buna yönelik dava açılabilir.
Nafakaların ödeme zamanında ödenmemesi durumunda, işlemiş ve muaccel hale gelmiş nafakalarda nafaka yükümlüsü temerrüde düşmüş olacağından ödenmeyen nafakaya istem doğrultusunda faiz uygulanabilir.
Mizgin Doğan Hukuk Bürosu © Copyright 2019 | Tüm Hakları Saklıdır. Yasal Uyarı: Bu site Türkiye Barolar Birliği'nin Meslek Kurallarına ve Reklam Yasağı Kurallarına tabidir. Sitenin kendisi, logosu ve içeriği, reklam iş geliştirme ve benzeri amaçlar ile kullanılamaz. Bu web sitesine link yaratmak yasaktır. Web sitemizde yer alan bilgiler hukuki mütalaa veya tavsiye değildir.
[Kod-Blog-Icerik]