Gelişen ve değişen dünya düzeni içerisinde sosyal medya ve internet sağlayıcılığı hayatımızda vazgeçilmez bir yer almaya başladı. Dünya üzerinde büyük bir kitleye hitap eden sosyal medya, teknolojinin hızla gelişimi ile insanlar arasında iletişim ve bilgi paylaşımında fiziki basın yayım organlarını günden güne geri planda bırakmaya devam etmektedir. Sosyal medya ve türevlerinin insan hayatına getirdiği kolaylıkların yanı sıra birden çok da zararlı etkisi kendini göstermeye başlamıştır. Toplum içerisinde bilinçli kullanıcı sayısının her geçen gün azalmasının karşısında, sosyal medya da geçirilen süre artmaya devam etmektedir. Sosyal medyanın hukuk açısından bizi ilgilendiren kısmı ise hakaret suçunun kolayca işlendiği bir mecra haline gelmiş olmasıdır.
52374 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun madde 125-131 arasında hakaret suçu düzenlenmektedir. Hakaret suçu ile korunan değer kişinin şeref, onur ve saygınlığıdır. Maddenin gerekçesinde hakaret suçunu işleyen kişilerin cezalandırılmasında kişilerin şeref, haysiyet ve namusu, toplum içindeki itibarı diğer kişiler bakımından saygınlığının korunmasının amaçlandığı belirtilmiştir.
TCK m125
(1) Bir kimseye onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnat eden veya sövmek suretiyle bir kimsenin onur, şeref ve saygınlığına saldıran kişi, üç aydan iki yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır. Mağdurun gıyabında hakaretin cezalandırılabilmesi için fiilin en az üç kişiyle ihtilat ederek işlenmesi gerekir.
(2) Fiilin, mağduru muhatap alan sesli, yazılı veya görüntülü bir iletiyle işlenmesi halinde, yukarıdaki fıkrada belirtilen cezaya hükmolunur.
(3) Hakaret suçunun;
a) Kamu görevlisine karşı görevinden dolayı,
b) Dini, siyasi,sosyal, felsefi inanç, düşünce ve kanaatlerini açıklamasından,değiştirmesinden, yaymaya çalışmasından, mensup olduğu dinin emir ve yasaklarına uygun davranmasından dolayı,
c) Kişinin mensup bulunduğu dine göre kutsal sayılan değerlerden bahisle, İşlenmesi halinde, cezanın alt sınırı bir yıldan az olamaz.
(4) (Değişik: 29/6/2005 – 5377/15 md.) Hakaretin alenen işlenmesi halinde ceza altıda biri oranında artırılır. (5)
(Değişik: 29/6/2005 – 5377/15 md.) Kurul hâlinde çalışan kamu görevlilerine görevlerinden dolayı hakaret edilmesi hâlinde suç, kurulu oluşturan üyelere karşı işlenmiş sayılır. Ancak, bu durumda zincirleme suça ilişkin madde hükümleri uygulanır.
Hakaret suçu kamu görevlisine görevinden dolayı işlenen hariç soruşturulması ve kovuşturulması şikayete bağlı bir suçtur. Soruşturma ve kovuşturmanın başlatılmasından sonra suçun işlendiği tespit edilirse eğer nitelikli hallerinde varlığı söz konusu değilse kişi 3 aydan 2 yıla kadar hapis cezası yahut adli para cezası ile cezalandırılır. Hakaret suçunun mağduru herhangi bir kişi olabilir. Mağdurun akıl sağlığının olmaması ya da yaş küçüklüğünün varlığı halinde şikayet hakkını bu kişilerin kanunu temsilcileri kullanmaktadır.Hakaret suçunun faili ise gerçek kişiler olabilmektedir. Kişinin bu suçtan sorumlu tutulabilmesi için ceza ehliyetinin bulunması gerekmektedir.
Hakaret suçu huzurda ve gıyapta olmak üzere 2 şekilde işlenmektedir. Türk Ceza Kanun’u mağduru muhattap alan sesli, yazılı veya görüntülü bir iletiyle hakaretin iletilmesi halinde huzurda işlenmiş olarak sayılacağını kabul etmektedir.Sosyal medya ve internet üzerinde işlenen hakaret suçunda failin belirlenmesi ise büyük bir sorundur. Failin gerçek isim yerine rumuz kullandığı hallerde merkezi yurt dışında olan Facebook, Twitter, Instagram gibi sosyal medya sağlayıcıları hakarette bulunan hesap sahibi kişinin bilgilerini paylaşmamaktadır. Suçun failinin belirlenmesinin hakaret suçunda bu denli önemli olması teknolojik düzenin yıkıcı sonuçlarından biridir. Emniyet güçleri bu sorunu kullanıcının IP adresini belirleyerek aşmaya çalışmaktadır. Hakaret eden kişinin belirlenebiliyor olduğu hallerde mağdurun onur , şeref zedeleyeceği bu söylemin görüntüsünü mutlaka alması gerekmektedir.Ve gönderinin silinmesi ihtimali karşısında gönderiyi zaman damgası ile de imzalamalıdır.
Hakaret suçu sırf davranış suçu olduğu için davranışın yapıldığı anda suç tamamlanmış kabul edilmektedir. Suçun tamamlanmasında mağdurun tahkir edici söylem karşısında maddi veya manevi bir zararının doğması aranmamaktadır. Hakareti içeren fiilin görüldüğü ve anlaşıldığı anda işlenmiş sayılmaktadır. Mağdurun söylemi öğrendiği yer ve zamanda suç işlenmiş sayılmaktadır.
TCK m125/4 “Hakaretin alenen işlenmesi halinde ceza altıda biri oranında artırılır” denilmektedir.Hakaret suçunun cezada artırıma sebep olan nitelikli hali suçun alenen işlenmesi sosyal medya ve internet açısından da önem arz etmektedir. Sosyal medya ve internette işlenen hakaret suçu da cezanın artırılmasına neden olan aleniyet unsurunu da karşılamaktadır.
İnternet veya sosyal medya üzerinden işlenen hakaret suçunun cezai yaptırımı şikayet halinde 3 aydan 2 yıla hapis cezası veya adli para cezasıdır. TCK m125 ve devamında düzenlenen nitelikli hallerin varlığı halinde ise cezanın artırılması mümkün olacaktır.İnternet veya sosyal medya üzerinde hakaret suçunun işlenmesinde mağdur gerekli şartların oluşması halinde manevi tazminat davası da açabilmektedir.
1) Yargıtay 2.Ceza Dairesi de 2013 tarihli bir kararında “Apartman içerisindeki merdivenlerde meydana gelen tartışma sırasında sanığın katılana hakaret ettiği anlaşılmakla;bir apartmana yalnızca burada oturan kişiler girebileceği için apartmanın içerisinde meydana gelen hakaret eyleminin apartmanda oturanlar tarafından duyulabilir olması aleniyet unsurunun gerçekleşmesi için yeterli değildir.Hakaret eyleminin sokaktan geçen kişiler tarafından duyulup duyulamayacağı araştırılıp belirlenmelidir. Hakaretin apartmanın kaçıncı katında meydana geldiği, sokaktan geçenler tarafından duyulup duyulamayacağı araştırılmalıdır.Hakaret suçundan özel tahrik maddesi olan TCK.nın 129. maddesi yerine 29.maddenin uygulanması yasaya aykırıdır.” şeklinde bir neticeye ulaşmıştır.
(YARGITAY 2. CEZA DAİRESİ, E. 2011/3005, K.2013/17181, T. 25.6.2013.)2) Yargıtay 18.Hukuk Dairesi tarafından 2016 tarihinde verilen bir karar kapsamında da “Katılanın sanığa göndermiş olduğu mesajda hakkını helal etmeyeceğine yönelik ifadesine sanığın “…bende hakkın varsa Allah rızası için etme, edersen şerefsizsin…” diyerek karşılık verdiğinin anlaşılması karşısında,isnadın şarta bağlı veya bir olasılık halinde dile getirildiği, hakaret etme kastıyla hareket edilmediği gözetilmeden sanığın mahkûmiyetine karar verilmesi hatalıdır.” sonucuna varılmış bulunulmaktadır. (YARGITAY 18. CEZADAİRESİ, E. 2015/11227, K. 2016/14515 ,T. 19.9.2016.)
3) Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2014/32543E.2018/21151 K.Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Sanığa yükletilen tehdit suçundan kurulan beraat hükmünün temyiz incelemesinde;
Eyleme ve yükletilen suça yönelik katılan …’un temyiz iddiaları yerinde görülmediğinden, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASINA,
Sanığa yükletilen hakaret suçundan kurulan beraat hükmünün temyizine gelince;
Maddi gerçeğin ortaya çıkarılması açısından, suç tarihinde sanığın ve katılanın kullandığı Facebook hesaplarına girmeye elverişli bilgisayar, telefon, tablet vb. cihazların neler olduğunun ve halen taraflarda olup olmadığının tespitine çalışılması, tespiti halinde bu cihazlardan, aksi durumda halen kullandıkları cihazlardan“…” isim ve soy ismiyle açılan Facebook adresinin ve tespit edildiği takdirde buna bağlı mail adresinin kullanılıp kullanılmadığı, kullanıldığı tespit edildiği takdirde hangi tarihler arasında girildiği, ayrıca soruşturma aşamasında dosyaya sunulan Facebook çıktısı örnekleri esas alınmak suretiyle, internet servis sağlayıcısı ve IP adresinin tespit edilip edilemeyeceği hususunda, bilişim alanında uzman bilirkişilerden rapor aldırılması ayrıca söz konusu hesabın üzerindeki bilgilerden yola çıkarak açık kaynak araştırması yapılmak suretiyle ve sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesinin gerektiği gözetilmeden,eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kanuna aykırı ve katılan …’un temyiz nedenleri yerindegörüldüğünden tebliğnameye uygun olarak, HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozmaöncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanınesas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 05/12/2018 tarihinde oy birliğiyle kararverildi.
Mizgin Doğan Hukuk Bürosu © Copyright 2019 | Tüm Hakları Saklıdır. Yasal Uyarı: Bu site Türkiye Barolar Birliği'nin Meslek Kurallarına ve Reklam Yasağı Kurallarına tabidir. Sitenin kendisi, logosu ve içeriği, reklam iş geliştirme ve benzeri amaçlar ile kullanılamaz. Bu web sitesine link yaratmak yasaktır. Web sitemizde yer alan bilgiler hukuki mütalaa veya tavsiye değildir.
[Kod-Blog-Icerik]