Bu makalede, çocuk ile çocuğun daha önceden farklı nedenler ile soybağı kurulmamış olan biyolojik baba ile hangi durumlarda, hangi usullerle, hak düşürücü süre ve yetkili- görevi mahkemede soybağının kurulabileceği bilgisinin aktarımı amaçlanmıştır.
Çocuğun evlilik birliği dışında doğması durumunda, biyolojik babanın çocuğu tanıma yapmaksızın kabul etmemesi halinde ana veya çocuk tarafından babalığın tespiti davası açılarak soybağı kurulabilir. Babalık davası açılabilmesi için, çocuğun başka bir erkek ile soybağı ilişkisinin bulunmaması gerekmektedir. Dava ana veya çocuk tarafından babaya karşı açılır. Babanın ölmüş olması durumunda babanın mirasçılarına karşı da açılabilir. Babanın mirasçısı olmaması durumunda dava devlete karşı açılır.
TMK Madde 301- Çocuk ile baba arasındaki soybağının mahkemece belirlenmesini ana ve çocuk isteyebilirler.
Dava babaya, baba ölmüşse mirasçılarına karşı açılır.
Babalık davası, Cumhuriyet savcısına ve Hazineye; dava ana tarafından açılmışsa kayyıma;
kayyım tarafından açılmışsa anaya ihbar edilir.
Babalık davasının açılabilmesinin üç şartı bulunmaktadır. Bunlar;
-Çocuğu doğuran anne belli olmalıdır.
-Çocuk ile başka bir erkek arasında soybağı ilişkisi bulunmamalıdır.
-İhbar yükümlülüğün yerine getirilmiş olmalıdır. Babalık davasını açacak tarafın durumu Cumhuriyet Savcısına ve Hazineye ihbar etmesi gerekmektedir. Ana tarafından açılacak babalık davasında, çocuğun yararı ile ananın yararının çatışabileceği göze alınarak ananın açacağı babalık davasının kayyıma, kayyım tarafından açılacak babalık davasının anaya bildirilmesi istenmiştir.
Babalık davası baba olduğu iddia edilen kişi tarafından açılamaz. Baba bu durumdan ancak tanıma yapabilir. Babalık davası açma hakkı ana ve çocuğa verilmiştir.
Bu davanın açılmasında görevli ve yetkili mahkemeler, taraflardan birinin yerleşim yerinde bulunan Aile Mahkemeleridir. Aile Mahkemesinin olmadığı yerlerde aynı sıfatla Asliye Hukuk Mahkemeleri yetkilidir.
Babalığın tespiti davası, çocuğun doğumundan önce ya da sonra açılabilir. Ana tarafından açılan dava, en geç çocuğun doğumundan itibaren bir yıl içerisinde açılmalıdır. Çocuğun, ana başka bir erkekle evli iken dünyaya gelmesi sebebiyle o erkeğin soyuna kaydedilmesi durumunda babalık davası açılabilmesi için diğer erkekle olan soybağının ortadan kaldırılması gerekir. Bu durumda kanunda belirlenen bir yıllık süre soybağı ilişkisinin ortadan kaldırıldığı tarihten itibaren işlemeye başlar. Sürenin geçirilmesini haklı kılan sebeplerin varlığı halinde ise kanun koyucu bu sebeplerin ortadan kalkmasından itibaren bir ay içerisinde davanın açılması gerektiğini söylemiştir. Türk Medeni Kanunu’nda düzenlenen bu süreler niteliği gereği hak düşürücü sürelerdir.
Çocuğun babalık davası açması hususunda da daha önceden kanunda sınırlama olmasıyla birlikte yapılan düzenleme ile bu sınırlama kaldırılmıştır. Çocuğun babalık davası açması herhangi bir sınırlamaya tabii değildir.
Ana veya çocuk tarafından açılan babalık davasında ispat yükümlülüğü davacıdadır. Kanunda belirtilen babalık karinesine göre;
TMK Madde 302- Davalının, çocuğun doğumundan önceki üç yüzüncü gün ile yüz sekseninci gün arasında ana ile cinsel ilişkide bulunmuş olması, babalığa karine sayılır.
Bu sürenin dışında olsa bile fiilî gebe kalma döneminde davalının ana ile cinsel ilişkide
bulunduğu tespit edilirse aynı karine geçerli olur.
Davalı, çocuğun babası olmasının olanaksızlığını veya bir üçüncü kişinin baba olma
olasılığının kendisininkinden daha fazla olduğunu ispatlarsa karine geçerliliğini kaybeder.
Davacının ileri sürülen babalık iddialarını kabul etmemesi halinde ispat gerekir. Bu durum kanunda iki şekilde hüküm altına alınmıştır. İlki, söz çocuğun anayla olan cinsel ilişkiden olmasının imkânsız olduğunu kanıtlama ya da böyle bir ilişkinin olmadığının kanıtlanmasıdır. Diğeri başka bir erkeğin baba olma ihtimalinin kendi ihtimaline binaen daha yüksek olduğunun kanıtlanması ile olur. Bunun yanı sıra bilimsel yöntem ve tahliller ile ispat yolu mümkündür. babalık davası resen araştırma ilkesinin geçerli olduğu bir davadır. Taraflarca talep edilmemiş olsa dahi hakim tarafından soybağının tespiti için ilgililerden kan ve doku örneği alınmasına karar verilebilir. Hakim tarafından verilen bu karara karşı taraflarca veya üçüncü kişilerce, araştırmaya karşı koyulması mümkün değildir. Davalı tarafından rıza gösterilmemesi durumunda uyuşmazlığın çözümü için gerekli olması ve rıza vermeyen bakımından herhangi bir tehlike arz etmemesi halinde hakim zor kullanılarak örnek alınmasına karar verebilir. Günümüzde bu durumun ispatı için en çok kullanılan tıbbi yöntem DNA testidir.
Mizgin Doğan Hukuk Bürosu © Copyright 2019 | Tüm Hakları Saklıdır. Yasal Uyarı: Bu site Türkiye Barolar Birliği'nin Meslek Kurallarına ve Reklam Yasağı Kurallarına tabidir. Sitenin kendisi, logosu ve içeriği, reklam iş geliştirme ve benzeri amaçlar ile kullanılamaz. Bu web sitesine link yaratmak yasaktır. Web sitemizde yer alan bilgiler hukuki mütalaa veya tavsiye değildir.
[Kod-Blog-Icerik]